Otonom Sürücüsüz Araç Nedir ?

Otonom Sürücüsüz Araç Nedir ? Sürücüsüz Araç nasıl çalışır ? Sürücüsüz Araçlar nasıl öğreniyor ? Sürücüsüz Aracın Donanımsal Özellikleri nelerdir ?

Otonom Sürücüsüz Araç Nedir ?

Sürücüsüz arabalar olarak da bilinen otonom arabalar, çevresini algılamak için sahip olduğu çeşitli sensörler ile insan müdahalesine gerek duymadan özerk bir şekilde hareket etme kabiliyetine sahip otomobillere verilen genel isimdir.

Sürücüsüz arabaların şehir ve şehirlerarası yollarda dolaşımı yavaş yavaş insanların yerini almasına az kaldı. Kargo taşıyan kamyonların bile bağlantılı sistemler ve otonom araç altyapısıyla bir yerden bir yere teslimat yapma testleri de oldukça umut verici görünüyor. Bu noktada artık insanlığın düşüneceği tek şey yine kendi güvenliğini sağlamak olacak. Ancak bu da otonom arabalarda birçok geliştirmenin yapılmasını mecbur kılıyor.

Bugün, sürçüsüz araç dendiğinde akla gelen önemli üretici firmalar var; Ford, GM, Tesla, Lyft ve Google bunların başta gelenleri. Bu firmaların hesaplarına ve ön görülerine göre, Sadece ABD’de 2030 yılına kadar yollarda olacak otonom araba sayısı sürücülü arabalardan yüzde 60 kadar fazla olacak ki, bu da hafife alınacak bir durum değil. Bu yüzden güvenlik ön planda geliyor. Otonom arabaların geleneksel sürücülü arabalardan daha güvenli olabilmeleri için farklı platformlarda geliştirmeler yapılıyor. Yukarıda saydığım firmaların AR-GE grupları sadece bu konuda çalışmalar yapıyorlar.

Sürücüsüz Aracın Donanımsal Özellikleri

1) Radar

Yakın objeleri algılamak için radarlar biçilmiş kaftan. Arka tampondaki kaza önleyici sistemler aracın kör noktasında obje algıladığında alarm sinyali veriyor.
2) Şerit takip sistemi
Ön cama monte edilmiş kameralar yol yüzeyi, yol kenarları ve şeritler arasındaki kontrastı algılayıp şeritleri tanımak üzere tasarlanıyor. Eğer araç kendi şeridini siz farkında olmadan terkederse, direksiyona gönderilen kısa süreli titreşimler sürücüyü uyarıyor.
3) Lidar
Özellikle Google’ın aracında kullanılan Velodyne araç üstü Lidar sistemi 64 lazerin 900 rpm (rotation per minute, dönme sayısı/dakika) ile araca 360-derecelik bir nokta bulutu görüntüsü sağlıyor.
4) Kızılötesi Kamera
Gece görüşü sistemleri gözle görünmeyen ve yansımayan kızılötesi ışıkları yola yönlendiriyor. Ön cama monte edilmiş alıcılar ise bu ışığı algılayıp araç içi ekrana tespit edilmiş, olası objeleri yansıtıyor.
5) Stereo Kameralar
Ön cama monte edilmiş kameralar sayesinde aracın önündeki yolun gerçek zamanlı 3 boyutlu görüntüleri çıkarılabiliyor, bu sayede yayaların konum ve hızlarından yola çıkarak, gelecekte (birkaç saniye) nerede olabilecekleri tahmin ediliyor ve araçla çarpışmalarının önüne geçilmiş olunuyor.
6) GPS/Atalet Ölçüm Ünitesi
Araç nereye gideceği ve nerede bulunduğu bilgisini bu sensörler sayesinde biliyor.
7) Tekerlek Kodlayıcıları
Tekerleklere monte edilmiş sensörler sayesinde aracın hızı ölçülebiliyor.

Sensörler

Sürücüsüz arabalar bulundukları ortamın farkındalığını kazanabilmek için gerçekten insanüstü güçlerle donatılıyorlar. Bu özelliklerin en başında üstün sensörler tasarlamak geliyor. Sürücüsüz araçlar, bu sensörler sayesinde kesintisiz sürüş kabiliyetine sahip oluyorlar.

Araba kullanan bir insanın sürekli kullandığı duyuları görme, işitme, bazen gerektiği noktalarda dokunma olarak sınırlı. Bunlarda kademeli olarak ya da aynı anda çalışarak bir arabayı kontrol edebilmemize yardımcı oluyorlar.

Sürücüsüz arabalarda bu görevi sensörler ve bu sensörlerin algıladığı her şeyi işleyebilen bir ana beyin var. Bazı sürçüsüz araçlarda radarlar, kameralar, lazer tarayıcılar, ultrasonik alıcılar ve GPS gibi alıcıların tamamı insan duyuları ile eş değer hassaslıkla geliştiriliyor. Bu alıcıları koordine eden beynin arkasında hepimizin tanıdığı bir marka öne çıkıyor, Nvidia.

Otonom Sürücüsüz Araç Nedir ?

Bu sensörler tarafından toplanan tüm veriler elbette bir şekilde sıralanarak işlenmek durumundalar. Burada “beyin” devreye giriyor. Sürücüsüz aracın beyni, ortamla ilgili olarak sürekli bir şekilde araçla iletişim halinde olması gereken bir bileşen. Nvidia bu noktada sürücüsüz araçlar için “beyin” üreten en önemli isim ki, Tesla’nın otomatik pilot sistemleri tamamen bu şirkete emanet.

Nvidia sürücüsüz araç beyni

Beyin

Nvidia, sürücüsüz aracın sensörlerini kontrol eden bu beynin farklı bileşenleri değerlendirebilme özelliklerini tıpkı bir grafik kartının oyunları algılaması olarak anlatıyor. Elbette bu beyin “machine learning” yani “makine öğrenimi altyapısına sahip. Machine learning, sürücüsüz arabanın odaklandığı her şeyi hatta karmaşık örüntüleri bile algılayarak, veriye dayalı akılcı kararlar verebiliyor. Makine öğreniminin istatistik, olasılık kuramı, veri madenciliği, görüntü tanıma, görüntü işleme ve yapay zeka platformlarını azami değerlendirdiğini söylemeye gerek yok.

Otonom Sürücüsüz Araç Nedir ?

Sürüsüz Arabalar Nasıl Öğreniyor?

Nvidia’nın beyni eğitim verisi, etiketler, özellikler ve test verileri ile bir arabanın nasıl çalışacağını öğrenebiliyor. Bu noktada bu temel bileşkeleri de sensörler yardımıyla kendisine gönderilen ortam bilgisine adapte edebiliyor. Bir otomatik pilotun mükemmel çalışabiliyor biliyor olması tamamen buna bağlı. Makine öğrenimi sensörlerle kendi algoritmasını bütünleştirebiliyor. Kümeleme yöntemiyle biriktirdiği veriyi komutlara dönüştürebiliyor. Bu da sürcüsüz aracın virajlarda, kavşaklarda, yokuşlarda ya da meyilli alanlarda nasıl hareket etmesini gerektiğini ona bildirmesine sebep oluyor. Elbette bu işlemler önüne ya da yanına gelebilecek olan insan ya da araç gibi objeleri de fark etmesinde yardımcı oluyor.

Sürücüsüz araba kazası

Aslında pratikte sürüsüz arabaların beyinlerinin dünyadan haberi yok. Ancak bu insanüstü algılama ve değerlendirme gücünü yine insanların sayesinde öğreniyorlar. Arabanın beyni yoldan geçen bir kedi ile insan arasındaki farkı, kaldırımdaki bir ağaç ya da reklam tabelası arasındaki çeşitliliği hep insanların programladıkları sensörler, yapay zeka ve makine öğrenimi yazılımları ile işleyerek kullanıyor. Bu noktada güvenliği ön planda tutmak isteyen geliştiriciler, otonom araçların hem aracın içinde hem de dışındaki dünyanın güvenliğinden sorumlu olduklarını araçlara öğretmeleri ve araçlarında bunu öğrenerek kendisini geliştirmesini sağlamasına özen gösteriyorlar.

Sonuç

Kısaca sürücüsüz araçların etraflarındaki dünyayı nasıl değerlendirecekleri ve bir insan gibi araç kullanabilmeleri için hangi verileri nasıl işlemeleri gerektiğine karar veren yine insanlar.

Bu noktada AR-GE çalışmaları sırasında profesyonel sürüş eğitmenleri de önemli rol oynuyorlar.Otonom arabaların yollarda güvenli olabilmesi için çalışan ekip, araçların hata yapma toleransı olsun istemiyorlar.

Böyle bir olasılığa sebep vermemek için bir insanın yapabileceği dikkatsizlikler ve algı dağılmaları gibi risklerden uzak çalışmaya programlı otonom araçlar daha güvenli olabiliyorlar.

Kendi Otomobilini Tasarlayan Kişilerin Elinden Çıkmış 5 Etkileyici Araç

Yazıyı Oylayın!

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu